Hello world!

Welcome to WordPress.com. This is your first post. Edit or delete it and start blogging!

Salsa vakti

Fajita denince aklıma gelen tek şey o meşhur sosları. Özellikle ekşi yoğurt sosu olmadan yapamıyorum. Tabi fajitayı bir meksika yemeği yapan tamamiyle salsa sosudur. Ben de bugün dayanamayıp uzunca bir aradan sonra fajita yaptım. Tabi bu sefer salsa sosunu dikkatli yapmaya gayret ettim ve gayet güzel oldu. Görüntüsü de iştah açıcı…Cipslerle yada kırmızı etle yenebilecek bir tarif. Buyrun
* 4 çekirdeksiz domates orta boy
* 2 taze soğan
* çeyrek kuru soğan
* Tukaş paprikadan 2 yemek kaşığı
* 1 çay kaşığı tuz
* 1 diş sarımsak
* istendiği kadar kırmızı pul biber
                                
                                                  bon appetit..!

Aydınlatma

HzR Türkiye ye döndüğünden beri yerinde oturamıyor. Kendine yeni uğraşlar buluyor. ALES ve iş başvuruları arasında bir de fotoğrafçılık, plastik makyaj derken şimdide abajur telleriyle aydınlatma tasarlıyor. Geçen gün kendi odası için yaptığı aydınlatmanın fotoğraflarını yolladı. Güneşin renklerinden oluşan bu aydınlatmayı yapması birkaç saatini almış okadar. Siz de evinizde değişiklik istiyorsanız mutlaka deneyin derim. Yok ben yapamam ama çok güzel alırım derseniz ben bir HzRa danışırım..!

 made by HzR

Working on it…

Bakır ve lacivert..Geçen gün yarım kalmasına ragmen heveslenip taktım kendisini. Zevkine güvendiğim kız arkadaşım Özlem’e gösterdim.Gayet beğendi.Şimdi burada da sunuyorum. Üzerinde çalışıyorum şuan. Sadece düğüm atma yerinde bir şeyler eksik. Onu da tamamladım mı süper olacak. Koyu renkli bir tişört üzerinde kendini gösteriyor..
                                         Made by asK

Japon style!!

Japon stiline son zamanlarda hayran olmayan var mı? Her ne kadar tayt yada mini etek giymesem de başkasında gördüğümde hayran hayran bakıyorum. Özellikle liseli kızlara acayip yakıştırıyorum. Giymeme sebebim tamamen benden kaynaklı. İnsan kendine güvenmeden giyemiyor. Bir de tayt da olsa oturmasını kalkmasını bilmek gerek. Şahsen boyfriend jean + converse modası takipçisi biri olarak salaşlık ve rahatlık düşkünlüğüm yüzünden oturmasını kalkmasını unuttum.Geçen sene sonbaharda başlayan tayt modasının üzerinden tam 1 sene geçti.Bu modanın bitmeyeceğinden okadar emindimki! “Ben İstanbulluysam ve İstanbul kızlarını tanıyorsam bu tayt manyaklığı bitmezzzzz!!” demiştim tam da geçen sene FNO (fashion night out) gecesi. Umduğum gibi de oldu. Taytlar uzun tişörtlerle giyilmeyi bırakılıp japon sitili elbise ve hırkalara eşlik etmeye başladı. Böylece ilk defa taytlara sıcak bakmaya başladım. Hiç giyiyor musun derseniz sadece evde diye yanıtlayabilirim. Ama arkadaşımın nar çiçeği rengi hırkasını siyah tayt ile kombinlediğini görünce bayıldım bayıldım. Ee tabi kendisinin fiziği de iyi olunca yakışmış mı yakışmış. Çatladım ortamdan ki bana acıdı ve hırkayı aldığı yere götürdü.Utanmadan aynısından aldım tabi.Zaten bebeklik arkadaşım bir de 2mizde de “seninle aynı şeyi giymem” kompleksleri falan yoktur. Sonuçta aldım mutluyum. Peki giydim mi? Evet 1 kere giydim denemek için ve bu fotoyu çektim.

Nar çiçeği hırkanın altından şifon çiçekli kumaş sallanıyor. Kumaşın desenine bittim.Ben altına pentiden aldığım kot görünümlü tayt  geçirdim.Resimde çok mavi çıkmış ama daha koyu sanki çakıl rengi gibi. Gayet de hoş oldu. Tavsiyem eğer japon sitilini seviyorsanız herhangi bir hırkanızın altına şifon yada dökümlü bir kumaştan ek şerit dikmeniz.Biraz büzüp büzüp dikerseniz etek gibi duracaktır. Bahsetmiştim ben balık etliyimdir. Zaten az belli oluyordur bacaklarımın arasında boşluk olmamasından. Ama diyete başladım mecburen. Belki bir gün bu kombinle sokağa da çıkarım oturmayı kalkmayı öğrenince=)

İlk bluz

Triko kumaşını seviyorum özellikle serin tutmasını. Salı pazarından gördüğüm triko kumaşın desenini Guess markasının triko kazaklarına benzetince hemen aldım.Zaten sadece 5 lira verdim kumaşa.İlk kıyafet dikişimi nedense dikimi kolay bir kumaştan yana seçmedim.İlla zorla mı başlamam gerekiyor? Biçimsiz kesiminden dolayı kumaşın boyuna kullanamadım çünkü üzerinde çok fazla dikiş istemiyordum. Yani kumaşım enine daha az esniyor. Yinede salaş ve dökülen bir model istediğim kumaşın biçimsiz kesiminden birşeyler elde etmeye çalıştım. Aslında sağdan ve soldan aşağıya kumaşların dökülmesini isterdim ama olmadı. Şimdi son olarak kolları ve yakası kaldı.

Kumaşı ters katlayıp ölçüleri çıkarmaya başladım.

Kumaşın şekilsiz kesildiği belli oluyordur. Omuzlarda dikiş istemediğimden kumaşı katlayıp kullandım.

 Yaka çizgilerini 26cm uzunluk ve 5 cm genişlik şeklinde aldım böylece kayık ama az oval bir yaka oldu.

 Göğüs için 40cm ölçü aldım.Az da olsa esnediğinden problem olmadı.

 Kumaş kenarlarını içine kıvırıp diktim. Ben dikişlerin görünmesini severim o yüzden kumaşı gri iplikle diktim.

 Son olarak şuara gözüken fermuarlar moda olduğundan yakasına fermuar ekleyeceğim. Zaten triko olduğundan içine beyaz askılı ile açık fermuarlı triko hoş durur diye düşünüyorum. Tam baharlık.

Keyifli bir Alem

Liseden kız arkadaşım olan Hande ve ortağı Tutku birlikte bir site açtılar. Yeni yıl ile birlikte yeni bir işe onlar da adım attılar. Kurdukları sitenin ismi Keyf-i Alem. İsmi kadar içeriği de keyifli bir site. Sitenin facebook fan sayfasına ulaşmak isterseniz tık tıkk!

Kimdir peki kendileri dersek… Hande’yi düşünüyorum tam 10 senedir tanıyorum. Kendisi bir balerindi tıpkı annesi gibi. Sonra durmadı aştı kendini ve modaya kadar el attı. Biz daha orta okuldaydık ve o odasındaki duvara kocaman bir ağaç çizmişti yani çizimi de iyiydi. Aynı zamanda okulda ne zaman dans gösterisi olsa takım kaptanı Hande dans eder bir de yetmezmiş gibi piyanonun başına geçer bir resital de orada verirdi. Tabi bunların yanında okuldaki en güzel kız olduğunu söylemeyeceğim ki nazar değmesin.

Gel gelelim üniversite yıllarında kendini sanat dalında geliştirmiş biri olarak hem dans hem de tasarımda ustalaşmış.Çağdaş bale topluluğunda dans ederken aynı zamanda tasarım üzerine master yapmış. Peki bununla yetinmek olur mu?

Hande iş başında. Görüldüğü gibi kocaman bir atölyede calışıyor.

İşte herhalde insan yeni ve büyük işlere adım atarken yanında güvenebileceği birine ihtiyaç duyuyor. Hande de Tutku’sunu bularak bu yola baş koymuş. Sitede neler mi var? Birlikte açtıkları sitede Hande’nin yemek tarifleri de var, Tutku’yla birlikte gittikleri mekanlar da var.Bakım, güzellik ve moda hakkında herşeye birer birer giriş yapıyorlar.Peki bu sitenin diğer sitelerden farkı ne?Dikkat ettiyseniz çoğu site önce mekanı tanıtıyor “mutlaka gidin görün falan filan…” ama hiç bir zaman aslında kendileri gitmiş olmuyorlar. Hep başka sitelerden çalıntı yorumlar.Genelde siteler sadece mekanlara yönelirken Keyf-i Alem sizin bizim gibi 2 yakın arkadaşın etrafı gezerek ya da birlikte yemek yapıp fotoğraflayarak oluşturduğu bir site. Öylesine bir mekan anlatmıyor. Her hafta bir mekan yada bir yemek anlatıyor. Her zaman kendi gittikleri yerleri yazıyor ve tavsiye ediyorlar. Duydukları mekanları gidip bizzat görüp tanıtıyorlar. Yemek tarifleri derseniz hepsi onların elinden çıkıyor ve kendileri fotoğraflıyorlar.Eminim bu konuda süsleme ve sunum  işi Hande’ye kalıyordur! Kısacası bu kişiler günlük çalışma hayatlarına devam ederken bir yandan da bu site ile kendi yaşamlarını bizimle paylaşıyorlar.İşte samimi tarafı da bu! Evden çıkmadan önceki  “nereye gitsek?”  kararsızlığına bir son.

Henüz altyapı çalışmaları sitede devam ediyor. Dediğim gibi site henüz çok yeni ona rağmen hızlı bir şekilde yetiştirmeye çalışıyorlar. Bu kadar yeni olmasına rağmen 131 tane takipçisi var ve her geçen gün artıyor. Bu web konularıyla da muhtemelen diğer ortak Tutku ilgileniyordur. Hep Hande’den bahsetmek olmaz ya!Kimse alınmasın=)

Siteden küçücük bir görünüm. Mutlaka ziyaret edin içi dolu dolu ve samimi..!

Tabi yakın zamanda bir de satışa başlayacaklar. Hande, tasarladıklarını ve yurt dışından getireceği kıyafetleri sitelerinde satışa sunacak.Bunun için şu ara yurt dışı mallarını toplamakla uğraşıyordu. Merakla bekliyorum çünkü kendi tasarladığı kırmızı deri ceketi oldukça iddialı ve zevkli. Bana kalırsa Hande’nin ismini 5 yıla kalmaz moda dünyası içinde duyarız.

Mekanlar, yemek tarifleri, moda yada güzellikle ilgili ne sorunuz olursa olsun onlara sorun. Size mutlaka cevap vereceklerini ve bu cevapların samimi olacağını ben garanti ediyorum!

Şimdi size düşen tek şey bir tık..

Dünya mutfağı önerilerine bir bakın derim. 360 her sene yazın mutlaka gittiğim bir yer ben de tavsiye ediyorum Keyifli bir alemde iyi sörfler!!!

Bilezikler-5

Bir bijuteriden aldığım bilezikleri sadece modifiye etmekle yetindim bu sefer çünkü çok üşendim. Ama bilezik kumaşlarımı aldım daha bunlardan farklı farklı yapacağım.Meleklerimi kullandım altın zincirlerimi kumaşlara doladım okadar. Bu ipek kumaşlar bilekte çok hoş duruyor. Zaten benzer bir örneği bu yazımda var.

Made by asK

Uzun uzun kolyeler

Şu ara püsküller, melekler, kurdeleler ve altın sarısı zincirlere sardım. Zaten neredeyse her takıda melek yada altın zincir kullandım. Bir de siyah kurdele bulabilsem süper olacak. Takılarda kullanmak üzere ince kurdele almalıyım hem de hemen! Canım sıkıldı ve dikiş makinasını bir süreliğine rafa kaldırdım. Aslında merakım takı değil ama el alışkanlığı işte yapması o kadar kolayki! Elime boncuklarım geçince ben de oturdum herhalde hepsini yapmam 15 dakikadan fazla sürmemiştir.

Midye görünümündeki cam ve maviş kurdele bir de melek.. Bu melekleri çok beğenerek aldım genelde her takıda kullandım.

                                              

         Siyah kırmızı ve altın sarısı yanyana güzel duruyormuş meğerse.

Bu swarovski taşlı kurşun aksesuarı gördüğümde bayıldım.Kolyenin ucundan sallanınca taşları parıldıyor.

made by asK

 Kaç senelik kolyem. Aynı taşları bulamadığım için aynısından yapamıyorum.Tarafımdan yapılmayıp alınan tek kolye!!!

Gel gel sarışınım gel….

 Bu ara şarkılardan yana post başlıklarım. Saçlarla ilgili bir post yazacaktım demiştim  ama bir türlü vakit bulamadım. Sonra vakit bulunca bir fotoğraflayayım dedim ve gördümki saç bakım malzemeleri olup da kullanmayan tek kız benimdir herhalde. Şampuan ve saç kremi haricinde kullanmaya üşeniyorum ama ne yazıkki balyajla yıpranan saçlarıma mutlaka bakım yapmam gerek. En soldaki gece serumu şu ara en çok kullandığım ürün.  Her gece fındık kadar sürüyorum ve mutluyum.Yumuşacık yapıyor. Bir de haftada 1 olması gerekirken ayda 1 yaptığım nemlendirici maske mavi olan.Onu da mutlaka tavsiye ediyorum. Mutlaka nemlendiricili şampuan öneriyorum eğer saçınız kuru ve kırılan ise. John Frieda benim favorim. Geri kalanları hep meraktan almışım öylece duruyolar ve kendime çok özendiğim gün kullanılıyorlar. Ne anlıyoruz? Benim gibi üşenen biri için boşuna masraf yapmaya gerek yok…